Futbol Sadece Bir Oyun Değildir

Herkesin Beşiktaş’ın şampiyon olacağını düşündüğü günlerde Ali Koç’un Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi şüpheleri arttırmıştır. Görüşmede Suriye ve Irak’ta Koç Holdingin alacağı ihaleler yanında Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansının konuşulmuş olması da muhtemeldir.

 

 

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

Hafta başında aralarında Real Madrid, Juventus ve Arsenal gibi futbol devlerinin bulunduğu 12 kulüp, Avrupa Süper Ligi’ni kurduklarını açıkladı.

UEFA’nın formatını reddeden Milan, Arsenal, Atletico Madrid, Chelsea, Barcelona, Inter, Juventus, Liverpool, Manchester City, Manchester United, Real Madrid ve Tottenham kulüplerinin yer aldığı oluşuma, Bayern Münih ve Borussia Dortmund gibi Alman futbol devleri ile Paris St. Germain gibi Fransız futbolunun önde gelen ekiplerinden katılım kararı çıkmadı.

Avrupa Süper Ligi 48 Saat İçinde Dağıldı

Avrupa Süper Ligi oluşuma en büyük tepki ise beklendiği gibi, FİFA ve UEFA’dan geldi. Siyasiler açısından ise en büyük tepkiyi İngiliz Başbakanı Boris Johnson gösterdi. Johnson, Avrupa Süper Ligi’nin gerçekleşmesini önlemek ve İngiliz kulüplerinin katılımını engellemek için yeni yasalar getirme sözü vererek, “Hükümetimiz, Avrupa Süper Lig projesini bitirecek. Hatta bu ülkede Avrupa Süper Ligi maçı oynanmasını yasaklayacağım.” ifadelerini kullandı.

Bu tepkiler üzerine, önce İngiliz kulüpleri organizasyondan ayrılırken, İspanyol Atletico Madrid ve İtalyan İnter Avrupa Süper Ligi’nden ayrıldıklarını açıkladı.

Yaşanan ayrılıklar sonrası Avrupa Süper Ligi’nden açıklama geldi. Açıklamada, “Projeyi yeniden şekillendirmek için adımlarımızı gözden geçiriyoruz. Yeni bir organizasyon öneriyoruz çünkü var olan artık işe yaramıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Futbol Spordan Daha Çok Paradır

Böylece kurulduğu açıklanmasının üzerinden 48 saat geçmeden dağılma sürecine girdiği gözüken Avrupa Süper Ligi projesi, şimdilik rafa kalkmış gözükse de, Avrupa futbolunda kapitalizmin küresel depresyonundan kaynaklanan finansal kriz, tartışmaların süreceğini göstermekte.

1888 yılında İngiltere’de profesyonel ligin başlaması ile futbol meta haline dönüşmüştür. 20nci yüzyılın ortalarına kadar stat giriş ücretleri en büyük gelir kaynağını oluştursa da, maçların televizyonlardan yayınlanması ile gelirlerde patlama yaşanmıştır. Bunun yanında maç sonuçlarını tahmin oyunları da büyük bir gelir kaynağı oluşturmuştur.

Futbol ortada dönen sermayenin büyümesi ile bir oyundan ziyade kapitalizmin oyuncağı haline gelmiştir. Yüz milyon eurolara varan transfer ücretleri, milyarlarca dolarlık yayın hakları, sermaye gibi el değiştiren futbol kulüpleri bunun göstergesidir.

Ancak kapitalizmin kuralı olan sınırsız sermaye büyümesi ve iflaslar futbol kulüplerinin de başına gelmiştir. Ortadaki payın yeteri kadar büyüyememesine pandemi ile gelen küçülme de eklenince futboldaki kriz açığa çıkmıştır. Takımlar transferde yaptıkları harcamaların karşılığını bulamamakta, maçlar seyircisiz oynanınca taraftarın alması gereken formalar elde kalmakta, futbolun getirdiği tüketim kültürü de darbe yemektedir.  

Türkiye Futbolunda Durum Daha da Karanlık

1960’dan itibaren profesyonel olarak oynanan Türkiye 1. Ligi (daha sonra Süper Lig) de kapitalizmin esaslarına göre yürümektedir. Televizyonların naklen gelir hakları Süper Lig’in büyük takımları arasında bölüşülmekte, şans oyunları gelirleri de bunu katmerleştirmektedir.

Türkiye’nin Avrupa’dan bir farkı, tam anlamıyla serbest piyasaya uygun bir kapitalizme sahip olmaması dolayısı ile futbol ve şampiyonluklarda siyasetin söz sahibi olmasıdır.

Herkesin Beşiktaş’ın şampiyon olacağını düşündüğü günlerde Ali Koç’un Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi şüpheleri arttırmıştır. Görüşmede Suriye ve Irak’ta Koç Holdingin alacağı ihaleler yanında Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansının konuşulmuş olması da muhtemeldir.

Beşiktaş 8 puan farkla lider durumda iken ve Fenerbahçe’nin bir maçı fazla iken Fenerbahçe’nin şampiyon olacağını sosyal medyada yazdım. Bu hafta sonu itibari ile (Fenerbahçe’nin olası galibiyeti ile) puan farkının sıfırlanacağı görülmekte. Beşiktaş’ın üst üste aldığı puan kayıpları yanında dün gece Galatasaray’ın Trabzonspor ile kendi sahasında berabere kalması sadece oynanan oyun ile izah edilemez. Bundan daha ilginci, olası bir Fenerbahçe şampiyonluğunun ezeli rakibi Galatasaray’ın Beşiktaş’ı yenmesine bağlı olmasıdır.

Meclisin Anısı Önünde Saygı ile Eğiliyorum

Bu hafta TBMM’nin 101. kuruluşu dolayısı ile milli egemenlik ve meclis üzerine yazacaktım. Ancak egemenliğin tek kişiye bırakıldığı, meclisin sembolik hale geldiği bir durumda, sadece TBMM’nin anısı önünde saygı ile eğilmekle yetiniyorum.