Erken seçimde iktidar değişiyor mu?

Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için Sivas'ta oy verme işlemi saat 17.00'da sona erdi. ( Serhat Zafer - Anadolu Ajansı )

Antalya merkezli IMC Araştırma şirketi tarafından yayınlanan “31 Mart seçimleri sonrası seçmen yönelimleri analizi” olası bir erken seçimde iktidar değişikliğinin çok da kolay olmayacağını ortaya koydu.

Antalya Merkezli IMC Araştırma Şirketi tarafından 24 Haziran TBMM ve 31 Mart yerel yönetimler seçimlerinin sonuçlarının ayrıntılı bir şekilde analiz edildiği çalışmada, ülke genelinde partilerin kazandıkları illerde diğer partilerin ittifakların durumu masaya yatırıldı. CHP’nin kazandığı illerin, ülke nüfusunun %49’unu kapsadığını belirten rapor, CHP ve Millet İttifakı’nın 31 Mart’ta, 29 Haziran’a göre gücünü anlamlı şekilde artırdığı belirtilirken, CHP’nin kazandığı illerde AKP’nin ve Cumhur İttifakının güçlü olduğu, ancak AKP’nin kazandığı illerde CHP ve Millet İttifakı’nın yeterince güçlü olmadığı vurgusu yapıldı.

Raporda öne çıkarılan bir diğer nokta da AKP seçmeninin daha konsolide durumda olduğu, CHP seçmeninin henüz o konsolidasyon seviyesine ulaşamadığı uyarısı da dikkat çekti.

Raporda Analiz sonunda şu tespitlere yer verildi.

Millet İttifakının motivasyonu daha yüksek

Yerel yönetimler seçimlerinde ittifak anlayışı Millet İttifakı bileşenlerine, özellikle de CHP’ye yaramıştır. CHP’nin kazandığı illerde belediye başkanlığı ile belediye meclisi oyları arasındaki fark bunun göstergesidir. CHP, kendi kazandığı illerde belediye başkanlığı için, belediye meclisine göre %11’lik bir kazanım sağlamıştır. Cumhur İttifakı, Millet ittifakına göre daha zayıf bir bağ göstermiştir. Bu durumun en önemli göstergelerinden bir tanesi, MHP’nin kazandığı illerin, Manisa ve Osmaniye dışında tamamında AKP ile yarışmış olmasıdır. AKP’de kazandığı illerin bir kısmında MHP’li adaylarla yarışarak seçimi kazanmıştır.

AKP, bütün illerde ya birinci ya da ikinci. CHP, kendi kazandığı iller dışında gücü zayıflamaktadır

AKP, bütün illerde ya birinci ya da ikinci parti olarak, oylardaki azalmasına rağmen gücünü korumaya devam etmektedir. Kendi kazandığı illerde belediye meclisi verilerine göre oy oranı %57,02 iken, CHP’nin kazandığı illerde bu oran %40,98’tir.  Buna karşılık CHP’nin kendi kazandığı illerde oy oranı yine belediye meclisi verilerine göre %40,98, AKP’nin kazandığı illerde %19,77’dir.

Cumhur ittifakından MHP faydalanmıştır

Cumhur İttifakı’nda MHP karlı çıkan taraf olmuştur. AKP, kendi kazandığı illerde belediye meclisinde %57,02 oy alırken, belediye meclisinde oyları %7 artmış ve %64,03 olmuştur. Buna karşılık MHP kendi kazandığı illerde belediye başkanlıklarında %52,11 oy alırken, belediye meclisinde yaklaşık 27 puan kaybederek %25,24 oranında kalmıştır.

Millet ittifakının 31 Mart seçimlerinde önemli bir ivme yakaladığının altını çizen rapor, bu ivmenin devamının CHP ve İyi Parti’nin ayrı ayrı ve birlikte hareketlerine bağlı olduğu belirtilen raporun sonuç bölümünde şu değerlendirmeler yapıldı.

31 Mart 2018 Yerel Yönetimler seçimleri, özellikle Cumhur İttifakı’nın kampanya söylemleri seçimleri farklı bir siyasal iklime sokmuş, yerel yönetimlerin seçimi ikinci planda kalarak genel siyasi söylemler öne çıkmıştır. Bu koşullar altında seçmenler sadece yaşadıkları kentlerin yöneticilerini seçmemişler, siyasal eğilimlerini de sandığa yansıtmışlardır. Bu yönü ile 31 Mart seçimleri küçük bir genel seçim provasına dönüşmüştür.

31 Mart seçimlerini ayrıntılı olarak masaya yatırarak 24 Haziran TBMM seçimleri ile karşılaştırdığımızda karşımıza ilginç sonuçlar çıkmaktadır.

Öncelikle şu tespiti yapmak gereklidir. Genelde Millet İttifakı, özelde ise CHP’nin iki seçimin karşılaştırmasında yükseliş eğilimi anlamlıdır ve önümüzdeki süreci belirleme potansiyeline sahip bir fotoğraf vermektedir. İstanbul, Ankara’nın yanısıra Bilecik, Bolu, Kırşehir gibi AKP’nin güçlü olduğu illerin CHP’ye geçmesi, bir süredir psikolojik üstünlüğü ele geçiren Millet İttifakı’nın yükseliş yöneliminin önemli sonuçlarıdır.

Ancak bu genel görüntü yanıltıcı olmamalıdır. Zira partilerin kazandıkları illere göre oy oranlarını incelediğimizde karşımıza şu tablo çıkmaktadır. CHP’nin kazandığı illerde AKP %40 oranında varlığını korumaktadır. CHP ise AKP’nin kazandığı illerde %20 düzeyinde oy almaktadır. Aynı şekilde AKP, MHP’nin ve HDP’nin kazandığı illerde de %36 oranına ulaşmaktadır. CHP ise MHP’nin kazandığı illerde %20, HDP’nin kazandığı illerde de %4 düzeyinde oy almaktadır. CHP’nin kazandığı illerin genel seçmen sayısına oranı %50’dir. Yani CHP ülkenin yarısında %%42 oy alırken, diğer yarısındaki oy oranı ortalama %15 düzeyindedir. Bu rakamların, yükseliş trendinde olan bir CHP ve Millet İttifakı için moral üstünlüğü devam ettirmek ve olası bir erken seçimde sonuç alabilmek için çalışma yapılması gereken özel bir alan gibi görünmektedir. Buna karşılık, Millet İttifakı’nın bu moral gücünü ve yükselişini göz önünde bulundurularak Cumhur İttifakı bileşenlerinin de özel çalışma yapması gerekmektedir.

Rakamlarda ortaya çıkan bir diğer önemli tespit, Genelde Cumhur İttifakının, özelde ise AKP’nin seçmen kitlesinin daha konsolide hareket ettiğidir. AKP ve MHP seçmeni 24 Haziran TBMM seçimlerinde gösterdikleri siyasal davranışı 31 Mart Yerel Yönetimler seçimlerinde de ağırlıklı olarak göstermişlerdir. Buradan hareketle AKP’nin yaklaşık %35, Cumhur İttifakının da toplamda yaklaşık %42’lik bir seçmen kitlesinin bulunduğu ve bu kitlenin siyasal davranış değişikliği gerçekleştirmesinin zor olduğu tespiti yapılabilir. CHP’nin konsolide seçmeninin %25 – 27 bandında olduğu, Millet İttifakı’nın da %36 – 38 oranında seçmeni konsolide etme gücünün bulunduğu bir diğer bulgudur. Millet İttifakı’nın 31 Mart Yerel Yönetimler seçimlerinde yakaladığı ivmenin dönemsel olup olmadığı gerek CHP’nin gerekse İyi Parti’nin bundan sonraki performanslarına bağlı olarak şekillenecektir.

Araştırmanın özet cümlesi; Millet İttifakı, iktidar için gerekli olan zemin ve motivasyonu yakalamıştır ancak bu düşünüldüğü kadar kolay olmayacaktır.