Doğu Perinçek’in ayağına ne oldu?

Sağ sığdır, cahildir, okumaz deriz, AKP’lileri de koyuna benzetir bizim kibirli cenah.
İyi de sol çok mu farklı sanki? Sağıyla, soluyla, dindoşuyla okumayan bir toplum bizimki

 

 

MAHMUT AYAZ

Mecit Ünal’ın “Sol diğer kategorisinde yok olmaktan nasıl kurtulacak” yazısı, bana bunları yazdırmaya vesile oldu:

Ama önce Attilâ İlhan’ın “Hangi Sol?”unu anımsayıp anımsatarak başlayayım. 

Mecit Ünal partilerin üye sayısına bakarak solun hazin haline dikkat çekmişti. Ben de geçen hafta merak edip gazetelerin tirajlarına bakmıştım ve doğrusu hayret etmemiştim. Dincilerin en pespaye gazetesi Takvim bile, Mecit Ünal’ın yazısında zikrettiği sol gazetelerin toplamının iki katı fazla satıyor.

“ORTALIK KARIŞTI ACİLEN GELMELİSİN”

Sağ sığdır, cahildir, okumaz deriz, AKP’lileri de koyuna benzetir bizim kibirli cenah.
İyi de sol çok mu farklı? Sağıyla, soluyla, dindoşuyla okumayan bir toplum bizimki.
Ben kafası ve parmakları sakat bir dinozor olarak hâlâ ısrarla yazı paylaşıyorum, paylaşıyorum ama birkaç kişi dışında boşa gittiğini de biliyorum.

Ayrıca kendi çevremden de biliyorum; bedava dergi, kitap veriyorum, çoğunluk okumuyor, ayıp olmasın diye okur gibi yapanlar da bir yılda bir kitabı ya da dergiyi bile okuyamıyor. Bu tür insanların bilgilenme mecrası, sosyal medya dedikleri yalan yanlış sözlerin hararetle paylaşılıp yayıldığı, görselin hakimiyetindeki sanal alanlar. Ezici çoğunluk günde bir köşe yazısı bile okumuyor.
Bir gün Facebook maceramı yazacağım ve oradan örnekler vereceğim. Facebook’a araştırma için girmiştim, ama sonunda 12 sayfada yöneticilik yapar buldum kendimi. Onca yılımı boşa harcadım. Bir grup ve dört sayfayı ben kurmuştum, diğerleri arkadaşların kurduğu, sonunda bana yükledikleri sayfalardı. Fosboktan çekilmeden önce, kurduğum gruba farklı politik görüşlerden arkadaşları yönetici yapmıştım; fikir teatisi için, gruba katılanlara örnek olmaları ve özendirmeleri için. Yelpazeyi olabildiğince geniş tuttum: TKP, HKP, ÖDP, HDP, CHP, İP (şimdinin VP’si-Vatan Partisi) “radikal” soldan da iki kişi. Yanı sıra şair, yazar arkadaşları da yönetici yaptım. Neyse, uzun hikayedir. Fosboktan ayrıldıktan iki ay sonra bir arkadaş e-postadan yazdı ki; “ortalık karıştı, acilen gelmelisin.” Gittiğimde gördüğüm manzaraya da şaşırmamıştım. O, örnek olması gereken yöneticiler birbirlerine girmişlerdi. Farklılıklarıyla bir arada olmayı becerememişlerdi. Kimse kimseyi beğenmiyordu.

“SAĞA SOLA DAN DUN TABANCA SIKAN BAŞIBOZUKLAR”

Sonuçta reel neyse, sanal da o.
Sağın ve solun birleştiği alan cehalet.
Yeri gelmişken bir örnek daha vereyim (örnekler çoğaltılabilir): Doğu Perinçek’le ilgili bir haber mi paylaşıldı, yıllardır altına benzer ve aynı yorumlar sıralanır. Kimse de işin aslını merak etmez ve araştırmaz. Perinçek’in ayağındaki sakatlığı birçok farklı insana bağlarlar. Öne çıkan üç ad vardır: Deniz, Mahir, İbrahim Kaypakkaya. Onlardan biri vurmuştur ve Perinçek o yüzden sakat kalmıştır!
Bunu söyleyenlerin Deniz’i, Mahir’i nasıl bir algı içinde gördükleri de esef verici bir düzeydir. Devrimci gençlik liderleri değil “Kurtlar Vadisi”nin mafya bozuntularıdır sanki. Fikri mücadeleye giremeyen, sağa sola dan dun tabanca sıkan başıbozuklar!
Ne yazık ki Sol’umuzun kalitesi gittikçe daha da düşmektedir.  
“Sol”da gerçek aşkı kalmamıştır, dedikodu, kulaktan dolma sözler, magazin daha çekici geliyor onlara. Bilimsel Sosyalizmi, dangalak “Sol”dan kalın çizgilerle ayırmak gerekiyor.
Solun hal-i pür melaline gelince; onu da Mecit arkadaşımızın yazısını okuyup kendiniz katkıda bulunun efendim. 

Sol, “diğer” kategorisinde yok olmaktan nasıl kurtulacak? 

https://eskimiyen.com/sol-diger-kategorisinde-yok-olmaktan-nasil-kurtulacak/ 

Şu yazıyı da okuyalım lütfen: 

Ve bağırarak şarkı söylesin herkes! 

https://eskimiyen.com/9049-2/ 

 

PAYLAŞMANIZ İÇİN: