Sivil tarafta gücün çoğunu Erdoğan elinde bulundururken, damat Berat Albayrak ve İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu sivil kanattaki bölünmelerin en büyük iki parçası. Süleyman Soylu iktidar kanadında ticaret sermayesinin küçük esnaf kanadını temsil ederken, Bakan Albayrak MÜSİAD ve Kobiler tarafında. Ancak sivil kanatta güç büyük sanayi sermayesini temsilen Erdoğan’da. Askeri kanatta ise tahmin edilenin aksine ABD karşıtları, Avrasyacılar ve Ulusalcılar, ABD ve NATO’yu temsil eden Hulusi Akar karşısında daha güçsüzler.
ABDULLAH KÖKTÜRK
abdullahkokturk@gmail.com
Cihat Yaycı olayı Ankara’daki iktidar mücadelesini de su yüzüne çıkarmıştır. İçerde ekonomik sıkışıklığın da getirdiği gerginlikler ile başka bölünmelerinde yaşanacağı ve Ankara’daki iktidar mücadelesinin artarak süreceğini görmek için kahin olmaya da gerek yoktur
Son “Faşizm Tartışmaları” başlıklı yazım üzerine bayağı eleştiri aldım. Eleştirenler ısrarla Türkiye’de faşizm olduğunu söylüyorlardı. Ben de faşizm tehlikesi olmasına rağmen yazı içeriğinde de yazdığım nedenler ile iktidarın faşist olarak tanımlanamayacağını savundum.
Peki o zaman bu otoriter rejim nasıl tanımlanmalıydı? Bu yazımda hem rejimin adını koyacağım hem de buradan hareketle Tümamiral Cihat Yaycı’nın görevden alınmasını ve istifasını yorumlayacağım. Türkiye’de yarı-askeri bir diktatörlük mevcut. Bu iktidarın askerler ve siviller tarafından ortaklaşa kullanıldığını gösteriyor. Askeri kanat Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile temsil edilirken, Sivil kanadı Cumhurbaşkanı Erdoğan temsil ediyor.
Bir Tarafta NATO’cu e Avrasya’cı olarak bölünmüş Askerler, Diğer Tarafta Erdoğan, Soylu ve Albayrak
Ancak bu yarı-askeri rejimde ağırlıklar yüzde 50-50 değil. İktidar hem asker ve hem de siviller arasında kaygan bir zeminde hareket ederken, kendi arasında da parçalanmış durumda. Bu şu demek. Askerler NATOcu, Avrasyacı vb. şekilde en az üç parçaya bölünmüş durumda, Ancak güç şu anda Hulusi Akar’ın olduğu tarafta. Sivil tarafta ise gücün çoğunu Erdoğan elinde bulundururken, Damat Berat Albayrak ve İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu sivil kanattaki bölünmelerin en büyük iki parçası. Süleyman Soylu iktidar kanadında ticaret sermayesinin küçük esnaf kanadını temsil ederken, Bakan Albayrak MÜSİAD ve Kobiler tarafında. Ancak sivil kanatta güç büyük sanayi sermayesini temsilen Erdoğan’da. Askeri kanatta ise tahmin edilenin aksine ABD karşıtları, Avrasyacılar ve Ulusalcılar, ABD ve NATO’yu temsil eden Hulusi Akar karşısında daha güçsüzler.
Tümamiral Cihat Yaycı Olayı Askeri Kanattaki Bölünmüşlüğün Göstergesidir
Bu bölünmüşlük içinde ABD karşıtı gruptan olan Cihat Yaycı hem akademik kariyeri hem de Ulusalcılara yakın duruşu ile ABD ve NATO yanlısı grubun tepkisini çekiyor, her koşulda önü kesilmek isteniyordu. Akar 2019 YAŞ’ında Cihat Yaycı’nın koramiral olmasını engellemişti. Yine Yaycı’nın, Aralık 2019’daCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından Doğu Akdeniz Çalıştayı’na davet edildiğini ancak Hulusi Akar’ın Yaycı’nın çalıştaya katılmasına izin vermediği bilinmekteydi.
Libya ile imzalanan mutabakatın mimarı olarak gösterilen Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın Doğu Akdeniz ve Ege hakkında yazdığı kitaplar ve doçentliğe kadar uzanan kariyeri de MSB Hulusi Akar üzerinde rahatsızlık yaratmış olabilir. Ancak esas mücadele ABD karşıtları ile yandaşlarının mücadelesidir. Daha önce Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ve Afrin komutanı Orgeneral Metin Temel’in başına gelenler bugün de Cihat Yaycı’nın başına gelmiştir.
Cihat Yaycı Beştepe’de Önemli Bir Göreve Gelebilir
Ancak Tümamiral Yaycı’nın daha birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından basın karşısında övülmesi, bundan sonra Yaycı’nın alabileceği görevler hakkında fikir verebilir. Erdoğan bu konuşmasında “Hazırladığı raporlar, haritalar, yazdığı makaleler ve kitaplar ortadadır” diyerek ve ismini vererek Tümamiral Yaycı’yı övmüş ve onun Libya anlaşmasının mimarı olduğunu söylemişti.
Buradan hareketle Tümamiral Yaycı’ya bu bölünmüşlük içinde sivil kanatta bir görev verilebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’yı büyük olasılıkla danışmanlarından biri yapacak ve onun birikimlerinden istifa edecektir.
Ankara’da İktidar Mücadelesi Artarak Sürecek
Cihat Yaycı olayı Ankara’daki iktidar mücadelesini de su yüzüne çıkarmıştır. Suriye, Doğu Akdeniz ve Libya’da bunun olası sonuçlarını görmek için fazla beklenmeyecektir. Ancak iç politikada ekonomik sıkışıklığın da getirdiği gerginlikler ile başka bölünmelerinde yaşanacağı ve Ankara’daki iktidar mücadelesinin artarak süreceğini görmek için kahin olmaya da gerek yoktur.