Çiçekli basma laylon dünya

Yok. Bitmiş annem bitmiş, kaybolmuş. Konfeksiyoncuları kurtarmıyormuş pamuklu kumaşlar artık, basma elbiseler çoktan ortadan yok olmuş. Manifaturacıdan metreyle pamuklu kumaş alır diktiririz bir terziye, üzülme sen!

AŞÇI FOK

NURDAN ÇAKIR TEZGİN

Annem, “bahar dalı gibi çiçekli basma bir elbise istiyorum” dedi telefonda. “Yazlık, efil efil terletmeyen basma poplin türü pamuklu bir elbise bulursan iki tane al ama modelleri ve renkleri farklı olsun” diye de ısrarla tembihledi. Körfezde semt pazarı çoktur. Büyük ve kapsamlı bu pazarlarda yok yoktur, aradığınız çoğu şeyi bulursunuz. Her ne kadar pandemi çok şeyi değiştirmiş olsa da Cuma günleri hangi pazara gitsek diye çöp çekmek gerekir zira Akçay, Havran ve Küçükkuyu pazarları hep Cuma günüdür.

bol çiçekli Kazdağı koca donu

Bu defa Akçay Pazarına gittim. Annem pazarlardan alışveriş yapmayı pek sever, şimdilerde kendi gidemediği için bana sipariş veriyor. Elbise, don gömlek ne varsa… İki tane koyuca renk ama bol çiçekli Kazdağı koca donu da istediydi. Kazdağı donu nasıl oluyor derseniz 40 kilo ile 100 kilo arasında değişen her kadının giyebileceği ebatta bir şalvar. Ağı yere yakın, paçası yere değmeyen beli lastikli basma, emprime, pazen gibi kumaşlardan dikilen bir şalvar türü. Kazdağı köylülerinki epeyce farklı, simli pullu olanları da var. Köylüler koca don diyorlar.

Her neyse, anneme iki koca don alıp bu defa elbise faslına geçtim. Şöyle yaz için pamuklu kumaştan bir elbise, annemin deyişiyle basma entari arıyorum. Koskoca pazarı aktar dönder ettim tek bir pamuklu elbise bulamadım. Sadece şu boyalı Hint elbiseleri vardı ki, annem o tarz bir elbise istemiyordu.

pamuğun kara topraktan fışkıran beyaz mucizesi

Pazar elbise kaynıyor. Rengârenk, çiçekli her boyda her modelde ve hepsi de sentetik, havasız bırakan terleten naylon elbiseler. Her satıcıya basma, keten ya da pamuklu elbise sormaktan yoruldum.

Hep bir ağızdan; “Ah nerede abla, pamuklu elbiseden vazgeç saf pamuklu çamaşır bile bulamazsın artık” diyerek kudümlerimi kırdılar. Çoktandır bu durumu bildiğimden, kendim için de terletmeyen doğal kumaşları tercih ettiğim için sentetik karşıtlığım hazırol durumda zaten!

Tarım politikalarının giderek çiftçiyi toprağından uzaklaştırması, pamuk tarlalarının yok edilmesi sonucu pamuklu kumaş üretimi de can çekişir halde. Eskiden Aydın ovasından otobüsle geçerken sağlı sollu pamuk tarlaları vardı. Bembeyaz bulutlar gibi uçuşurlardı yola. Çocukluğumda çok kere kar sanmışlığım vardır. Çıkrık fabrikalarının çatallı yüksek çerçeveli kamyonlarıyla bizim yolcu otobüsümüz adeta birlikte yolculuk yapardık, pamuğun tarla hikâyesini dinlerdim annemden. Pamuğun kara topraktan fışkıran beyaz mucizesini şimdiki çocuklar da bilir mi acaba!

laylon kızlar

Ütü istemeyen, her bedene uyabilen buruşmayan likra kumaşları yıllar içinde başımıza taç yaptık. Bu yok oluşu hepimiz farkına varmadan destekledik! Altmışlı yıllara uzanan naylon merakımız yaşamlarımızın tam da orta yerine oturdu. Eski yaşlılarımız o vakitler yeni tanıştıkları naylon gömlek ve kombinezonlarla iç çamaşırlara naylon diyemez “laylon” derlerdi, hatta fazla süslenip takıp takıştırarak gezen kızlara da “laylon kızlar” dediklerini hatırlıyorum. Kaşındırıp terletiyor diye giymezdi yaşlı kadınlar. Gençler de naylonun şeffaflığına dantel estetiğine vurulup pek bir kullanır olmuşlardı. Eski Türk filmlerinde naylon kombinezon, gecelik ve sabahlık giyen artistleri nasıl unuturuz? Her zaman olduğu gibi oyuncular günün modasının öncüleriydi. Bizler o naylon dünyanın başlangıcına tanıklık ettiğimiz için o günden bugüne geçen süreci yaşayarak benimser göründük.

 Ninelerimizin annelerimizin çeyiz sandıklarında kalan patiskalara, ipekli kumaşlara sarraf gibi yaklaşacağımız günlerdeyiz. Tabi o sandıkları içindekilerle beraber yok edip, başımızdan defetmediysek!

Alt tarafı iki basma elbise satın alacaktım…  

– Yok. Bitmiş annem bitmiş, kaybolmuş. Konfeksiyoncuları kurtarmıyormuş pamuklu kumaşlar artık, basma elbiseler çoktan ortadan yok olmuş. Manifaturacıdan metreyle pamuklu kumaş alır diktiririz bir terziye, üzülme sen!

(Fotoğraflar: Aşçı Fok)

PAYLAŞMAK İÇİN