En muhteşem büyüleri gelişmiş ya da gelişimi kafaya takmış olanlar biliyor. Bizimkilerin yaptığı sapla saman karışımı üfürükten tayyare türünden
EMİNE SUPÇİN
Kalkıyooor, kalkıyor, Hogwarts treni kalkıyooooor! Haydi, binmeyen kalmasıııın! Başı ağrıyan, ayakları üşüyen ihtiyarlar; kısmeti kapalı genç kızlar; çocuk doğuramayan, cin musallat olmuş karılar; arkadaşının şeyi kalkmayan, kalksa da ayakta duramayan herifler, koşun koşun! Büyüler diyarına yolculuk başlıyoooor!
Zavallı insanlık. Ne kadar çok büyüye ihtiyaç duymuş. Hani bir merhem olsun, nerene sürsen orası ihya olsun türünden, ne çok derde deva ilaç peşinde koşmuşlar. Sihirbazın el çabukluğu marifetine hayranlık beslemişler. Hacılara hocalara gitmişler, kutsal mekanlar, büyülü taşlar, büyülü anlar belirlemişler, ritüeller geliştirmişler, cinler periler icat etmişler.
Tüm arayış ve tüm arzu aslında cevabını bulamadığı sorulara yanıt aramak ya da yaşadığı dünyayı daha iyi kavramak yahut da sıradan metalden altın elde edip zengin olmak. Asıl arzu, şu egemenlerin cehenneme çevirdiği hayatı, cennet yapmaktan başka hiçbir şey değil elbette.
Peki gerçekten büyü diye bir olgu var mı? Büyü yapabilir misiniz? Yapmak ister miydiniz? Ve mümkün olsaydı, kendi adınıza ya da insanlık adına, var olmak adına neyi değiştirmek isterdiniz?
Büyü gerçek. Hakikaten büyü mümkün. Kısa sürede sonuç elde etmek istiyorsan ilk tutacağın dal bilim. Uzun vadede ama çok daha renkli, çok daha çeşitli ve çok daha sarsıcı sonuçlarla büyü elde etmek istiyorsan yapışacağın dal eğitim.
Şu gün batık olan ekonomimizi düze çıkarmanın yolu, bilime yol açmak. Gereksiz kalemlere harcanan paramızı* üretime ve yatırıma yönlendirip hem işsizliği önlemek hem de ister katma değeri yüksek, ister düşük olsun üretmek, üretmek, üretmek. Ancak 4-5 yıl gibi bir sürede bu çıkmazdan kurtulabiliriz ve buna kısa vade diyoruz. Bilim burada devreye giriyor işte.
Peki o uzun vadeli ama olağanüstü renkli, çeşitli sonuçlar verecek büyü olan eğitimde neler yapılmalı?
Yeryüzünün en muhteşem ve en gerçek büyücüleri öğretmenlerdir. Çünkü onların adı toplum mühendisleridir aslında. Ama hangi öğretmenler? Donanımlı, kendini geliştirmeyi ödev bilen, ufku açık, öğretmenlik becerilerinin yanı sıra iyi bir sosyolog, iyi bir psikolog iyi bir çevre bilimci olabilen öğretmenler. Bilimin ve sanatın her alanından cimicik de olsa haberdar ve ilgili öğretmenler.
Yani öğretmen eğitimini tekrar ve acilen ele almamız gerek. Ardı sıra öğrencinin okuldan, kitaptan ve öğrenmekten nefret etmesine sebep olan müfredat programlarının ve test tekniğinin derhal değiştirilmesi; yerine öğrencinin ilgi-istek ve yeteneklerine uygun gelişimini sağlayacak sürekli değişime açık planlamaların yapılması. Evet evet, uzun vadeli demiştim. Bu sihrin kendini göstermesi en az 20 yıl sürecek ama sonuç olağanüstü olacak.
Daha önce tatmadığın yemeklerden, daha evvel içinde bulunmadığın büyülü mekanlara varana kadar mimariden müziğe, resimden sağlığa her şey ama her şey değişecek. Ve o gün ne hamaset edebiyatı kalacak ne de terör.
İşte o gün şu yukarıda Hogwarts trenine bilet bulmaya çalışan zavallıların da tüm sorunları çözülmüş olacak.
Yaşasın bilim! Yaşasın aydınlık yarınlar! Kendi hayalimden kendim etkilendim. 🙂
* Diyanet bütçesinden başlayarak günlük elektrik faturası 100 bin lira olan saray giderleri, beşli çeteye verilen tavizler, 20 bin aileye sırf oy versinler diye karşılıksız yapılan yardımlar, adı mülteci bile olmayan sığınmacıların giderleri, lüzumsuz yere Suriye içlerinde askeri birliklerimizin giderleri vs vs vs vs –saymakla bitecek mi?
PAYLAŞMANIZ İÇİN