Bodrum’da Kira Yangını

‘Ben burayı beğendim, kaç para dersen tutacağım’ diyen, o paraları nasıl kazandığı belli olmayan şımarık bir güruh var ortada dolaşan.
Yıllar önce emekli ikramiyesi ile bodrumda ev almış adam, başka bir emeklinin ikramiyesini 1 yıllık kira olarak istiyor

 

HİCRAN AYDOĞDU

Yangınlar bitti. Yaralar merhemlenmeye başladı. Herkes el ele verdi, Türkiye’nin her yerinden deli bir yağmur olup yağdılar üstümüze.
Ara sıra buradan serzenişte bulunduğum belediye başkanı muhteşem iş çıkardı, sahaya indi, günlerce uykusuz yangın alanlarında bire bir çalışıp herkese örnek oldu. Tüm gönüllülerle birlikte evsiz kalanlara ev, eşyasız kalanlara eşya, hayvanı yemsiz kalana yem oldular. Hatta apar topar başka bir acı ile savrulan Kastamonu ve çevresi ile paylaştılar bir kısmını.

Yani iyileşecek Bodrum, yeniden çiçeklenecek, yeniden yeşillenecek.

Bodrum Belediyesi ve gönüllüler el birliği ile yaraları sararken bir daha olmasın diye çareler üretiyor yeni projeleri hayata geçiriyor. Gelen desteklerle arazözler alınıyor. Yangında arka planda kalıp geri planda destek olabilenler, en önde yer alan bilinçli eğitimli neferlerden ilk yardım, afet bilinci gibi dersler almak için hazırlık yapıyor ki bir afet sırasında en ön safta yerini alabilsin. Yani çoğumuz dersimizi aldık. Yeni bir afet gelir mi diye oturup beklemek yerine gelirse hazır olalım diye çabalıyoruz.

Bunun dışında… bayram bitti, seyran bitti, tatil bitti ama gelenlerin çoğu gitmediler; gitmedikleri gibi yerleşmek için ödedikleri fahiş kiralar ile Bodrum’da korkunç bir adaletsizliğe sebep oldular. Uzun süredir burada yaşayan makul kiralar ödeyen insanlar evlerinden çıkarılıyor. Ev sahibinin ya birden bire Almanya’dan oğlu geliyor ya da evi satmaya karar veriyor ama öyle birden bire… En dürüst olanı 1 +1 evine 2000 Tl ödeyen eski kiracısına dolaysızca, “4000 veren var sen çık” diye baskı yapıyor. Hatta abartıp “Bodrum dünya şehri oldu, parası olmayan gitsin” diyen var.
Yıllardır burada yaşayan, burada düzen kurmuş, kazandığı para ile makul mutlu mesut insan nereye gitsin soran yok.
Son olarak, yıllardır Bodrum’da yaşayan herkesin çok sevdiği bir müzisyen abimiz apar topar satış bahanesi ile evinden çıkarıldı. Karısına ilk aldığı hediye, annesinden kalan son vazo gibi bir çok anısını elden çıkararak, eşyalarından elde kalanları bir depoya taşıdı. Kendisi ucuz yollu bir apart otele yerleşti, ne zamana kadar orada kalır bilinmez.
Kazandığı paralar ile bu birden bire dört beş katı artan kiraları ödemesi mümkün değil. Çünkü aldığımız paraların artışı ödediğimiz kiraların artışı ile doğru orantılı değil.
“Ben burayı beğendim, kaç para dersen tutacağım” diyen o paraları nasıl kazandığı belli olmayan şımarık bir güruh var ortada dolaşan.
Yıllar önce emekli ikramiyesi ile bodrumda ev almış adam, başka bir emeklinin ikramiyesini 1 yıllık kira olarak istiyor. İster inanın ister inanmayın durum buraya kadar geldi.


Benim hikayem de buna benzer ilerleyecek gibi görünüyor süreç içinde ama bu daha uzun bir dertleşme yazısı olacak. Önce içimi dökmeye hazır olmam lazım sanırım. Sosyal medya edebiyatının: ”Dökmeye niyetim yok içimi zor sığdırdım zaten” dediği yerdeyim.
Elimde tığ, kaçan ilmeği yakalamaya çalışıyorum şu ara.
Ör ör sonra bir ilmek kaçsın, uğraş ki aynı sıraya gelsin yeniden
Rakıya gelen zamlardan sonra “Rakı şişesinde balık olayım” bari bile diyemiyorum, gerisini siz düşünün.
Gördüklerimiz, yaşadıklarımız karşısında ne şiir yazacak aşkı görüyor gözümüz, ne Bodrum mavisi derdimize derman oluyor bu ara.
Ama dediğim gibi bambaşka bir yazının konusu olacak benim hikayem.
Şimdilik iyi pazarlar eşyalarımızı koyacak depo aramaya gidiyoruz biz.

 

PAYLAŞMANIZ İÇİN