Bize Şapdağı’nın baharı yeter!/Güncellendi

Balıkesir Havran’a bağlı Büyükşapçı ve Halılar köylerinde yapılması planlanan altın madeni projeleri için bugün gerçekleşen bilirkişi incelemesinde, davacı yaşam savunucuları, projeye itirazlarını bu sözlerle dile getirdiler.

Eskimiyen Haber

Bize Şapdağı’nın baharı yeter!

Balıkesir Havran’a bağlı Büyükşapçı ve Halılar köylerinde yapılması planlanan altın madeni projeleri için bugün gerçekleşen mahkeme keşfi ve bilirkişi incelemesinde, davacı yaşam savunucuları projeye itirazlarını bu sözlerle dile getirdiler.

SUSUZLUK YAŞANACAK

Körfez bölgesinde yaşayan duyarlı yurttaşlar, köylüler ve yaşam savunucularının yoğun ilgi gösterdiği bilirkişi incelemesinde, davacı STK’lardan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile EMARÇEB’in (Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği) gönüllü avukatı Filiz Sonsuz, projeye itiraz gerekçelerini dile getirdi.

Sonsuz, Havran Barajı’nın çok yakın olduğunu, projenin zeytinlik alanları etkileyeceğini ve projenin yerinin Zeytin Yasası’na aykırı olduğunu anlatarak “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini istedi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına konuşan yönetim kurulu üyesi Mehmet Akbulut ise, Kazdağları ve Madra Dağı başta olmak üzere tüm yörenin maden sahası haline getirildiğini, Büyükşapçı ve Halılar köylerindeki söz konusu projelerin Havran ve çevresinde ciddi ekolojik yıkıma yol açacağını belirterek, buna karşı olduklarını ifade etti.

Projelerin tutarsızlıkları ortaya koyan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Bilim Kurulu Üyesi maden mühendisi Esenay Hacıosmanoğlu da, Havran civarındaki altın madenleri projelerinin haritası üzerinden projeye ilişkin teknik eksikleri ve hataları anlattı. Bölgede birden fazla projenin yan yana bulunduğunu ve bunların kümülatif etkisinin dikkate alınması gerektiğini belirten Hacıosmanoğlu, şirketlerin gerçek niyetlerini gizleyerek, uzun ve ayrıntılı ÇED süreçlerinden kaçmak için öncelikle çok küçük ÇED alanları için başvuru yaparak yönetmeliğin arkasından dolandıklarını anlattı. Hacıosmanoğlu, şirketlerin “ÇED Gerekli Değildir” kararıyla işletme izni alarak alana yerleştiklerini daha sonra da kapasite artımına gittiklerini, halkın ve kamunun böyle kandırıldığını söyledi.

Edinilen bilgiye göre, projeler, bölgenin tarımı için çok önemli olan Gelin Deresi ve Havran Barajı’na çok yakın. Gerçekleşmeleri halinde dereler ve baraj suyu  zehirlenecek, çevre köylerinin gelir kaynağını oluşturan yakın mesafedeki zeytinliklerin de kuruyacak. Bundan hayvancılığın da etkilenecek. Havran ve çevresindeki tarım arazilerinde ise ciddi susuzluk yaşanabilecek.

Keşif, Halılar köyünden sonra Büyükşapçı’da tarafların dinlenmesi ve Projelere ilişkin itirazların yazılı olarak Mahkeme Hakimine sunulmasıyla sona erdi. Keşifle ilgili bir basın bülteni yayınlayan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, keşfe katılarak destek veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür etti.

NE OLMUŞTU

Bahar Madencilik tarafından, Büyükşapçı ve Halılar köylerinde yapmak istediği altın madeni projeleri bölgedeki STK’ların “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için açtığı davanın kazanılması sonucu durdurulmuştu. Projeler için verilen “ÇED gerekli değildir” kararları Balıkesir 2. İdare Mahkemesi tarafından bozulmuş, şirket kararı temyize götürmüştü. İtirazı görüşen Danıştay “ÇED gerekli değildir kararını” iptal eden mahkemenin kararını, bilirkişi raporu olmadan bozulduğu gerekçesiyle, bilirkişi heyeti atanmasına karar vermişti.

RİSK VE ZARAR BİZE

Altın madeni projelerinde kamu yararı bulunmadığı öteden beri  hukukçular ve çevreciler tarafından sık sık dile getiriliyor. Altın madencileri ve iktidardaki partiler tarafından savunulan “zengin toprakların fakir bekçisi” olmayacağız diye diye memleket topraklarının tarumar edilmesi karşılığında kamu ancak, ocak başı fiyatının yüzde ikisi ila dördü arasında devlet payı almaktadır. Mevcut Maden Yasası ile madencilikten elde edilen tüm kazanç özel şirketlere, risk ve zararı ise havaya, toprağa, suya ve bize, yani halka kalıyor.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin basın bülteni:

Halılar Ve Büyükşapçı Altın Madenleri Projeleri İçin Keşif Yapıldı!
Bir Kez Daha “Havran’ın Üstü “Altın”Dan Değerlidir” Dedik!

Havran’ın Halılar ve Büyükşapçı Köyleri’nde Teck Madencilik A.Ş. (Bahar Madencilik) tarafından gerçekleştirilmek istenen altın madeni projeleri için Balıkesir 2. İdare Mahkemesi tarafından 26 Haziran 2020 tarihinde yerinde inceleme ve keşif gerçekleştirildi.

Söz konusu projeler için Balıkesir Valiliği’nce 2010 yılında Teck Madencilik A.Ş.’ye  “ÇED Gerekli Değildir” kararları ve  işletme izinleri verilmiştir. Firma daha sonra kapasite artışı ve patlatmalı kazı yöntemleri ilavesi için yeni ÇED süreçleri başlatmış ve “ÇED Gerekli Değildir” kararları almıştır. Derneğimiz de Patlatmalı kazı ilavesi dosyaları için Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği (EMARÇEP) ile birlikte 26 Eylül 2018 tarihinde “ÇED Gerekli  Değildir” kararının iptali için dava açmış ve davayı  kazanmıştır. Ancak Danıştay yerel mahkemenin bilirkişi incelemesi yapmadan karar vermiş olduğu gerekçesi ile kararı bozmuştur.  Balıkesir 2. İdare Mahkemesi de bunun üzerine keşif yapılmasına hükmetmiştir. Söz konusu projelerin ruhsatları bu süreçte Teck Madencilik A.Ş. tarafından Bahar Madencilik A.Ş.’ye devredilmiştir.

Keşif kararının tarafımıza tebliğinden itibaren derneğimizce projelerin etkisi alanında bulunan Büyükşapçı, Halılar, Kocaseyit, Sarnıç, Dereören Köylerinde ve Havran merkezinde bir dizi bilgilendirme toplantıları ve kurum ziyaretleri gerçekleştirildi ve broşür dağıtıldı. Edremit merkezde de bilgilendirme standı açıp broşür dağıtıldı.  Köylüler ve bölge halkı keşfe davet edildi.

Keşif günü, desteğe gelen Burhaniye Çevre Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Havran Çevre Platformu temsilcileri ve köylülerle Havran’da buluşuldu. Derneğimizin ve EMARÇEP’İN gönüllü avukatı Filiz Sonsuz ile birlikte, maden mühendisi, jeoloji mühendisi, biyolog, orman mühendisi ve çevre mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti ve mahkeme hakimi ile bir araya gelerek ilk önce Halılar Altın Madeni Proje Alanına çıkıldı.  Avukatımız Filiz Sonsuz,  dava dilekçemizde de yer alan projeye itiraz gerekçelerimizi, Havran Barajı’nın çok yakın olduğunu, projenin zeytinlik alanları etkileyeceğini ve projenin yerinin Zeytin Yasası’na aykırı olduğunu anlattı ve “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini istedi. Dernek yönetim kurulu başkanımız Mehmet Akbulut, derneğimizin ekolojik yıkımlara karşı verdiği mücadeleyi ve altın madenciliğinin bölgeye vereceği zararı anlatarak projenin iptal edilmesi gerektiğini belirtti.  Daha sonra söz alan Derneğimizin bilim kurulu üyesi maden mühendisi Esenay Hacıosmanoğlu ise Havran civarında yer alan altın madenleri projelerinin haritası üzerinden projeye ilişkin teknik eksikleri ve hataları anlattı. Bölgede birden fazla projenin yan yana bulunduğunu ve bunların kümülatif etkisinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca şirketlerin gerçek niyet ve projelerini gizleyerek, uzun ve detaylı  ÇED süreçlerinden kaçmak için öncelikle çok küçük ÇED alanları için başvuru yapıp ÇED Yönetmeliğinin arkasından dolanarak,  “ÇED Gerekli Değildir” kararı alıp buna dayalı işletme izni alarak alana yerleştiklerini daha sonra kapasite artımına gittiklerini, bunun kamuyu ve halkı kandırmak olduğunu ancak kamunun da bile bile bu duruma göz yumduğunu belirtti.

Halılar Köyü’nden sonra Sarnıç, Dereören ve Eğmir Köylerinden geçilerek Büyükşapçı Altın Madeni alanına gidildi. Araçla ulaşımın zor olduğu bölgeye arazi aracı ile gidemeyenler yürüyerek ulaştı.  Havran Barajı yakınındaki zeytinliklerin içerisinden geçilerek gidilen proje alanı karaçam ormanları içerisinde yer alıyor. İşletme izni almış olan proje kapsamında kısa bir süre deneme üretimi yapıldığı belirtilen alanda yapılan keşifte Esenay Hacıosmanoğlu söz konusu projenin aslında hükümsüz olduğunu çünkü aynı süreçte dava konusu ruhsat kapsamında Demirtepe Altın Madeni Projesinin de ÇED sürecinin başlatıldığını, aynı ruhsat kapsamında birbirinden farklı iki ayrı proje gerçekleştirilemeyeceğini, bunun bir aldatmaca olduğunu belirtti. Demirtepe Altın Madeni Projesinin de durdurulduğunu belirten Esenay Hacıosmanoğlu,aynı ruhsat kapsamında her iki projede açık ocak alanları ve pasa alanlarının çakışmadığını ve farklılıklar olduğunu ve keşfi yapılan bu davanın düşmesi gerektiğini belirtti. Esenay Hacıosmanoğlu’nun açıklamaları bilirkişilerce ve mahkeme hakimi tarafından dikkatle dinlenildi.

Projelere ilişkin itirazlar yazılı olarak da Mahkeme Hakimine sunuldu.  Oldukça başarılı geçen keşif sonucu davayı yeniden kazanacağımızı umuyor ve bekliyoruz.

Halılar ve Büyükşapçı Davalarımızın gönüllü avukatı sevgili Filiz Sonsuz’a, bölgeden katılan köylülerimize ve Havranlılara, BURÇEP, HAVÇEP ve Balıkesir Çevre Platformu’na, son dakikada araç sorunu nedeniyle keşfe gelemeseler de projelerin önceki süreçlerinde destek olan ve gönlü bizimle olan Ayvalık Tabiat Platformu, Gömeç Çevre Platformu, Bergama Çevre Platformu ve Artur Çevre Platformu’na, araç desteği veren Edremit Belediyemize ve bu süreçte alanda ve köylerde görev alan tüm dernek üyelerimize çok teşekkür ederiz.

Kazdağı Doğal Ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu

Fotoğraflar: Recep Memiş.