Bir Meddah Hikâyesi: Yumurta-yı Hümayun

Oyunda geleneksel tarzın dışında ilkleri görüyoruz. Hani meddahlık gösterisinde sahnede tek meddah olmaz mıydı? Sürpriz ki ne sürpriz! Sahne paylaşımında bir kadın oyuncuyu görüyoruz. Bohçacı Falcı Fikriye rolünde Eylem Yıldırım’ı izlerken iyi ki geleneksel tarz yıkılmış da bir kadın oyuncu girmiş diyorsunuz

 

SAMİ GÜNAL

Yahya Kemal’e Ankara’nın en çok nesini sevdiniz, diye sorduklarında iç çekerek İstanbul’a dönüşünü, der.

Ankara, bendenize kimlik kazandıran bir kenttir. O nedenle candan severim. Soruyu tersinden İstanbul için bana sorsalardı dönme garantili yanıt içeriğiyle Ankara’da yaşarken avare bir turist misali İstanbul a gelip gezmesini, der idim.

Haftayı Ankara’da geçirdim. Sebebi ziyaretim sanat temaslıydı. İstanbul’a dönüş biletimi almışken yazar bir arkadaşımın Murat Demirbaş’ı izleyip gelmelisin, demesi üzerine dönüşümü hem sanat hem Ankara aşkına bir gün daha erteledim.

Konumuz itibarıyla komik bir söylemi olan başlığa dönecek olursak “Tiyatro Sahne Topluluğu’nun Milli Dram Tiyatrosu Repertuvarı Serisi”nin ilk oyunudur. Kurtuluş Bilgilioğul’un yazıp Murat Demirbaş’ın sahneleyip Eylem Yıldırım ile birlikte oynadığı tek perdelik bir müzikli komedinin adıdır. Geleneksel tiyatromuz içerisinde yer alan bir meddahlık öyküsü demek daha isabetli olacaktır. Günümüzde yok oldu gibi gözükse de aslında meddahlık modern versiyonuyla yaşamaktadır.

T. Murat Demirbaş ve Eylem Yıldırım

Oyunun komikliğe çalan adını açımlamadan geçecek olursak sırf gevezelik babından bir sözcük oyunundan ibaret olduğu düşünülebilir.

Hümayun?

Padişahla ilgili kutlu, mutlu şeylere verilen bir sıfattır. Örneğin “Saray-ı Hümayun” gibi. Osmanlı tarihinde ülke sorunlarını çözmek için kararların alındığı kurum olarak tarihte bir de Divan-ı Hümayun vardır.

Peki, yumurtanın hümayunluğu nereden gelmektedir?

Efendim, görülmüş ki yumurta birçok gıda maddesiyle “yüksek” oranda uyum içerisindedir. Örnekleyecek olursak soğanlı, domatesli, patlıcanlı, patatesli, kabaklı, peynirli, kıymalı, sucuklu, pastırmalı… O nedenle bu yüksek kabiliyetine hürmeten yumurtaya hümayunluk nişanesi verilmiş. Herkesin damak tadına uygun düşecek olan yumurta-yı hümayun yemeğinin tarifini oyunu izlemeye gittiğinizde Meddah Murat Demirbaş’ın o ballandıra ballandıra yaptığı anlatımından öğreneceksinizdir.

Meddahlık Sanatı

Meddah oyunları, bugün en alt gösteri düzeyine düşmüş “Geleneksel Türk Tiyatrosu” içerisindeki dallardan birisidir. Hadi bağrımıza ve dimağımıza taş basarak diyelim ki yok olmaya yüz tutmuş sanat dallarımızdan birisidir. Gelin bunu birazcık açımlamaya çalışalım.

Meddah sözcüğü tüm “m”li başlayan sözcükler gibi Arapçadan dilimize geçmiştir. “Meth” kökünden türetilen “meddah” sözcüğü, çok metheden, çok öven anlamına gelmektedir.

Derken bir “sanatkârın” taklitler yardımıyla tek başına oynadığı güldürülere “Meddahlık” denmeye başlanmıştır. Geleneksel tiyatromuzun asli dallarından birisi hâline dönüşmüştür.

Meddahlar bukalemunlara benzerler. Aynı cümle içerisinde o basit kostüm malzemelerinin çarçabuk kullanımıyla birden çok kişiliğe bürünürler. Hâl böyle olunca iyi bir ses ve mimik değiştirme becerilerinin olduğunu da kabul etmek zorundayız.

Bakmayalım gösterilerin şimdi salonlara hapsedildiğine. Geleneksel anlamda meddahlık gösterisi açık alanlarda izleyiciler karşısında yüksekçe bir yere çıkılarak göz göze temas kurmak esas olmak kaydıyla canlandırma ve taklitlere dayalı bir öyküleme, bir anlatım biçimidir. Bu beceriyi sergileyebilenlere de meddah denilmektedir.

Meddah sanatı, iletişimin henüz gelişmediği zamanlarda bölgeden bölgeye kültür ve havadis taşıyıcılığı işlevini de görmekteydi. Teşbihte hata olmazsa buna ayaklı gazete de diyebiliriz.

Oyun içindeki anlatıcılıkta tek başınalık söz konusu olduğu için oyuncu (Meddah) her şeydir. Sahnede anlık değişen karakterler ve mekânlara göre oluşacak dekor, makyaj ve kostüm yapıcısı da kendisidir. O nedenle geleneksel meddahların yanında mutlaka bir bavul olur. Bavul içi, sahnede vücut buldurulacak kişi ve çatılacak dünyanın anlatımlarını sağlayan basit giysi, şapka, tef, zil, baston vb. malzemelerle dolu olacaktır. Bastonsuz olamaz. İllaki! Sahnedeki meddah, seyirciyi giriş beytiyle anlatımına bağlarken dikkatlerini canlandırmak ve çekmek için elindeki bastonu sesli şekilde yere vuracaktır. İlk söze “Haak dostum Haak!” diye girecektir.

Meddahlık tanımındaki tek başınalık vurgusu önemlidir ve günümüze referans olacaktır. Kim demiş meddahlık sanatı kaybolmuş, diye? Aslında meddahlığın Batı’daki karşılığı stand-up komedidir. Bugünkü stand-up göstericilerinin burunlarını havaya kaldırmaları mümkün değildir. Feyzleri ortadadır ve gelenekseldir. Gelişen teknoloji sayesinde sadece hız ve ışık çeşitliliğinden öne geçebilirler. Taklitler asıllarını geçemezler, deyip geçelim.

Yumurta-yı Hümayun’un konusu

Zamanın Adana Valisi, ünlü şairimiz Ziya Paşa’dır. Utangaçlığı üzerinde olan şair ruhlu duygusal beyzademiz Ziya Paşa’nın huzuruna çıkıp ondan imzalı bir kitap alır.

Olayın örgüsü, beyzadenin heyecanla eline aldığı kitabı okumak için Adana sokaklarında kendisine uygun bir yer ararken değişik sokak tipleriyle karşılaşması üzerinedir.

Ondan bundan kaça kaça en sonunda ağaçların altında uygun bir yer bulup yüksek sesle şiirleri okumaya başlayacakken karşısına âşık olacağı o kız çıkar.

Gelinip görülsün ki kızın kabadayı olan abisi izdivaçlarına zaten razı olmazken beyzadenin babası da engel olmaya çalışır. Kara kara düşünürken imdadına kabadayı abiyle ahbaplık ilişkisi olan hem bohçacı hem falcı olan kadın yetişir. Alacağı bahşiş karşılığı kabadayıyı ikna etme görevini bu bohçacı kadın üstlenecektir.

Oyunda geleneksel tarzın dışında ilkleri görüyoruz. Hani meddahlık gösterisinde sahnede tek meddah olmaz mıydı? Sürpriz ki ne sürpriz! Sahne paylaşımında bir kadın oyuncuyu görüyoruz. Bohçacı Falcı Fikriye rolünde Eylem Yıldırım’ı izlerken iyi ki geleneksel tarz yıkılmış da bir kadın oyuncu girmiş diyorsunuz.

Yine ilklerden bir diğeriyse cümbüş tadında. Klasik sanat müziği parçalarıyla kulağımızı yağlayan müzisyenler sahne kenarına mevzilendirilerek gerektiğinde ufak tefek destekleyici yan rol üstlenmeleri sağlanmış.

Murat Demirbaş’a gelince

Yine tek kişilik bir oyun olan “Vecihi Hürkuş” oyununda özellikle harikalar yaratan Murat Demirbaş için bu meddahlık gösterisinde de benzer şeyleri söyleyeceğim. Altın başkalaşmadığı sürece altındır. Tarifi de değişmez. Çoklu bir gösteri olmuş olsa farklı gerçeklik içerisinde farklı değerlendirme yapılırdı elbet.

Tek kişilik oyunlar çok kolay sanılır ama değil işte. Hele tarihin derinliklerinden gelen ve pek de popüler olmayan bir konuyu oynarken izleyiciyi sahneye bağlayınız bakalım. Eğer ki oyuncu tekste canlı kanlı bir vücut vermeyi beceremezse gelecek kariyeri açısından sahnede yandı gülüm keten helvası olacaktır.

T. Murat Demirbaş, her oynadığı oyunda oyunculuğa yeni bir soluk aldırıyor

Hem enerji sarfiyatı hem de göz, diz dermanı açısından tek kişilik oyunlar yüksek enerjili performanslar ister. Her bir replik ayrı bir cana bürünmeli ki seyircisiyle sahne arasında kopukluk olmasın. Tek kişiyken sahnede çoklu bir algı yaratma dinamiği içinde oyunu sürdürmek lazım gelir ama her babayiğidin harcı olmayabilir bu sahneleme sanatı. Bu sanatsal özellikleri taşımayan bir oyuncunun dinlenilmeyen bir şiir okuyucusu olma riski vardır. İşte T. Murat Demirbaş sahneden tüm bu olumlu özellikleri çıkartan, izleyiciyi bir an olsun sıkmayan ve sahnede koparmayan bir oyunculuk yeteneğine sahiptir.

Ankara’nın inceden dokunan sonbahar havasının geçmişe dair uyandırdığı nostalji sıcaklıkları içerisinde izlenilmesi tavsiye olunan bir oyundur “Yumurta-yı Hümayun”. Meddahlık seyrinin sıcak havasından önce salon kapısında İlkin Hanım’ın sıcak ilgisiyle karşılaşacaksınızdır.

Son sahne sözümüz

Bir oyun izlenir, tadına varılır salondan çıkılır. Asıl diyeceğimiz şu ki bu oyun Milli Eğitim desteğiyle orta kurum okul öğrencilerine de ulaştırılmalıdır. Nedeni çok anlaşılır ve eğitimseldir. Hız çağında hızlı kültürel tüketim anlayışıyla geleneksel değerlerin unutturulduğu çocuklar kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel bir sanat dalımızı tanımış olacaklardır. Kim bilir meddahlığın sürdürülmesine heveslenecek birkaç çocuk bu oyunda varacakları haz sayesinde tetiklenmiş olur.

 

 

PAYLAŞMANIZ İÇİN