Bir eğlence ve neşe insanı Fecri Ebcioğlu

Yüzlerce ezgiye hayat veren bir kalp. O ezgiler yıllar yılı dillerde dolaştı, şarkıcılara ün kapılarını açtı, inanlara mutluluk dağıttı

 

 

AV. CEM BAYINDIR

“Fecri Ebcioğlu Türk hafif müzi­ğinin 1950’li yıllardan sonra özgün besteler ve sözlerle doğması­na öncülük etmiştir. O, unutulmaz yabancı şarkı­lara Türkçe sözler yazarak bu işe başlamamış olsaydı Türk besteci­leri, söz yazarları, yorumcuları­mız ve aranjörlerimiz ortaya çıkamazdı, bugünlere gelemezdik.” (Selmi Andak[1]

“Türk pop müziği Fecri Ebcioğlu ile başlamıştır.” (İlhan İrem)   

Harputlu Ebcizâdeler ailesinden Seyfi Bey’in (Seyfullah Ebcioğlu) oğlu olan Fecri Ebcioğlu 1927 yılında İstanbul’da doğdu. Önce polislik ve sonra dolma kalem tamirciliği yapan, Elazığ doğumlu babası Seyfi Bey ile İstanbul’un yerli ailelerinden annesi Râciye Hanım müziğe meraklı insanlardır. Ancak ikisi de sanat müziği dışındaki müzikten hoşlanmadıkları için evlerine radyo bile sokmamışlardır.[2]

Eski komşuları Gazanfer Özcan[3], özellikle Ramazan gecelerinde Seyfi Bey ve Raciye Hanım’ın ailelerinin bir araya gelip şarkılar söylediklerini, kanun, ud, darbukalar çalındığını, evlerinde sanat müziğinin hiç eksik olmadığını söyler.[4]

Harput’ta tarihsel Kale Camisinin mütevelliliğini[5] yapan din adamlarıyla dolu muhafazakar bir ailenin torunu olduğundan olsa gerek “Fecrüddin[6] adı verilen Fecri Ebcioğlu’nun yaşamı ise bambaşka bir kulvarda gelişecek, bu durumu ailesine kabul ettirmesi kolay olmayacaktır.

Söz yazarı, besteci, radyo ve televizyon programcısı, aranjör, disk jokey, şarkıcı, gazeteci ve sporcu Fecri Ebcioğlu’nun asıl ünü ise Türk pop (Türkçe sözlü hafif müzik) müziğine verdiği katkıdan gelir. Sanatçı, 1961 yılında Bob Azzam’ın[7]C’est écrit dans le Ciel” adlı parçasına Türkçe sözler yazarak başlattığı akımla bir anda büyük şöhrete kavuşmuştur. Şarkıyı “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” olarak sanatçı İlham Gencer’e söyletmesi ile Türk popunda ilk kez bir şarkı Türkçe söylenecektir:

“Bak bir varmış bir yokmuş eski günlerde
Güzel bir k
ız yaşarmış Boğaziçi’nde
İşte bir sabah erken masal böyle başlamış
Delikanl
ı kıza iskelede rastlamış
Bak
ışmışlar göz göze, bunu gören olmamış
Fakat denizlerde dalga oynamaya ba
şlamış…” 

Sanatçı bu şarkının hikayesini ise şöyle anlatır: “Bir zamanlar bir kıza aşık oldum. İlk aşkımdı benim. Ona kalbimi açtım. Seni seviyorum, benimle evlenir misin, dedim. Düşündü nazlandı, sonra da dilersen gel beni ailemden iste dedi. Peki dedim ama çekindim. Aradan zaman geçti. Aşk galip geldi ama ne yazık ki bir başkasıyla evleneceğini öğrendim, işte bu şarkıyı o kız için yazdım.”   

Gençliğinde eğitimini sürdürürken bir yandan da futbolla ilgilenen Fecri Ebcioğlu, Anadoluhisarı Karşıyaka, Muhafızgücü, Adaletspor ve tuttuğu takım Fenerbahçe futbol takımında kalecilik yapmıştır. Fenerbahçe’de kaleci Cihat Arman döneminden dolayı oynayamasa da “benim için bu takımda oynamak mevzubahis değil Fenerbahçeli olmak kâfidir” sözleriyle bunu dert etmediğini ifade eder.

17 yaşında “Öz Fenerbahçe dergisi”nin[8] yazı işleri müdürü olarak gazeteciliğe başladığında Halit Kıvanç[9] ile tanışır, sonra çalıştığı şirketçe hava trafik uzmanlığı kursu için gönderildiği ABD’de müziğe ilgi duyar, kurstan arta kalan zamanlarda TV ve disk jokeylik eğitimi alır. Orada önemli sanatçılarla dostluklar kurar, müzik bilgisini geliştirir. Yurda döndükten sonra gazetelerde müzik yazıları yazar, İstanbul Radyosu’nda haftada bir gün “Çay Saati Melodileri” adlı bir program yapmaya başlar. Televizyon yayınlarının başlamasıyla TRT’de de birçok programa çıkar, sunuculuk, şovmenlik yapar. Teknik üniversitenin tv yayınlarının başladığı yıl, hazırladığı tv programı Ebcioğlu Show Türkiye’deki ilk talk show programıdır. Öyle ki, yayınlandığı cuma akşamları İstanbul sokaklarında kimsenin kalmadığı ve insanların Ebcioğlu’nu izlemek için televizyon bulmaya koştuğu söylenir.  

Onu ta 1950’lerin başından beri tanıyan Orhan Boran[10], Ebcioğlu ile tanışır tanışmaz arkadaş olduklarını, onun çocukça şeylerden çabuk tat alıp, coşku duyup, büyük sevinç­lere kapıldığını, sözlerini yaz­dığı “Saklambaç” şarkısından tu­tun da “Her Yerde Kar Var” şarkısının sözlerine kadar hepsinde bu çocuk temizli­ğini, neşesini, coşkusunu yakalamamızın mümkün olduğunu söyler. 

Tv’de yaptığı ilgi çeken işleri sahnelerde de sürdüren Fecri Ebcioğlu, 1960’lı yıllarda Altın Mikrofon yarışmalarının sunuculuğunu yapar. İstanbul Radyosu’nda her pazar sabahı yayınlanan “Dinleyici İstekleri” programında ünü iyice yayılır, bu dönem dinleyicilerden haftada beş altı bin mektup aldığı söylenir.  

Bedri Koraman’ın çizgileriyle Fecri Ebcioğlu

Batı Müziğinden alınmış şarkılara Türkçe sözler yazan ve aranjmanını yapan Fecri Ebcioğlu’nun birçok ünlü şarkı da imzası vardır: Bak Bir Varmış Bir Yokmuş, Göz Göz Değdi Bana, Her Yerde Kar Var, On yedi Yaşında, İstanbul Kızları, Her Akşam Sarhoş, Deniz ve Mehtap (Aşkımız Bitti), Moda Yolunda, Serseri, Seviyorum, Sensiz Olmam, Arkadaşımın Aşkısın, Gardiyan, Yaşanmaz Aynı Evde, İki Yabancı,  Dönmem Sana, İlk Aşkım, Sevdiğim Adam, Dünya Dönüyor, Kimdir Bu Sevgili, Onu Bana Bırak, Boş Sokak, Çapkın, Oyalama Beni, Saklambaç, Sarhoş, Böyle Gelmiş Böyle Geçer, Bu Ne Biçim Hayat, Cennet Yolu,  O Adam, Hayat Üç Perdedir, Ne Tadı Var Bu Dünyanın, Erkekleri Tanıyın, Durdurun Şu Zamanı, Yaşamak Ne Güzel Şey, Bu Bir Başka Masal, Kumsaldaki İzler,  Palyaçodan Başka Neyim, Öğretmenim, Körebe, Eylül’de Gel, Hayalimdeki Resim, Artık Yalnızım, Son Şarkım, Duyduk Duymadık Demeyin…

Bazı şarkılarını kendisi seslendirmiş, otuza yakın filmin, müziklerini yapmış, bazı filmlerde rol almıştır. 

Ajda Pekkan, Alpay, İlham Gencer, Gönül Turgut, Selçuk Ural, Nilüfer, İlhan İrem gibi birçok sanatçının tanınmasında; Adamo, Juanito, Marc Aryan, Enrico Macias,  Dario Moreno gibi sanatçıların da ülkemize gelmelerinde katkıları olmuştur.    

Bugün Fenerbahçe stadında duyduğumuz, Viva Espana[11] şarkısından uyarlanan ve ilk kez sanatçı Nesrin Sipahi’nin seslendirdiği “Yaşa Fenerbahçe” marşının sözleri de Fecri Ebcioğlu’nundur.

Sezen Cumhur Ünal’ın[12] dediği gibi, Ebcioğlu’nun şarkılarla süslenen bir yaşamı; neşeli, canlı ve duyguyla örülmüş bir kalbi vardı. Yüzlerce ezgiye hayat veren bir kalp. O ezgiler yıllar yılı dillerde dolaştı, şarkıcılara ün kapılarını açtı, inanlara mutluluk dağıttı. Doruklara yükselen her şarkısı ona ödül oldu.

Kimileri onun Türk müziğini yozlaştırdığını, gelişmesini geciktirdiğini, şarkılarının sabun köpüğünden farksız olduğunu iddia etse de müziğimize katkı sunduğu, büyük renk kattığı açık. Ömrünü baştan sonra müziğe, eğlenceye vermiş Fecri Ebcioğlu’nun yaşamı 6 Mart 1989 yılında sona erdi ama şarkıları, ürettikleri ile yaşayacağını, anımsanacağını söylemek gerekiyor. Ruhu şad olsun.

[1] Selmi Andak, 1921-2010 arası yaşamış, besteci, müzisyen, söz yazarı

[2] Doç. Dr. Ahmet Karataş, Bak Bir Varmış Bir Yokmuş Eski Günlerde makalesi s. 1

[3] Gazanfer Özcan 1931-2009 arasında yaşamış tiyatro sanatçısı, seslendirme sanatçısı, dizi oyuncusu

[4] Doç. Dr. Ahmet Karataş, Bak Bir Varmış Bir Yokmuş Eski Günlerde makalesi s.1

[5] Doç. Dr. Ahmet Karataş, Bak Bir Varmış Bir Yokmuş Eski Günlerde makalesi s. 1

[6] Dinin şafağı, fecri

[7] Bob Azzam (Waddie Georges Azzam), 24 Ekim 1925- 24 Temmuz 2004 arasında yaşamış, Ya Mustafa şarkısıyla ünlenmiş Lübnan asıllı Fransız şarkıcı

[8] Fenerbahçe dergisi, 1950’li yıllarda çıkan spor dergisi, dergide rakip kulüp Galatasaraylılar sayfası, Galatasaray haberleri, hatta marşları da yayımlanmıştır

[9] Halit Kıvanç 1925 doğumlu spor yazarı, gazeteci, sunucu, spor spikeri, hukukçu, şovmen,

[10] Orhan Boran, 1928-2012 yılları arasında yaşamış sunucu, radyo ve televizyon spikeri, aktör, şovmen

[11] Eviva España 1971 yılında Belçikalı şarkıcı Samanta tarafından Felemenkçe seslendirilen şarkı.

[12] Sezen Cumhur Ünal, 1938 doğumlu, besteci, söz yazarı, sunucu ve televizyon yapımcısı

 

PAYLAŞMANIZ İÇİN