BESİM B. BEZİRCİLİ
Bana sorarsanız Ayasofya’nın ibadete açılması sadece ve sadece bu eşsiz mozaikler yüzünden mümkün değil. Hukuki, siyasi sorunlar elbette önemli ama belirleyici değil. Atılan adım gündelik iç siyasetle ilgili o da bence geri tepti, İyi Parti ve diğer muhafazakar partiler daha atak davrandı mecliste, açılması yönünde önerge bile verildi ama reddedildi.
Peki mozaikler yüzünden neden açılamaz?
Çok basit, İsa, Meryem, Vaftizci Yahya, Bizans imparatorları, imparatoriçe,insan yüzlü melekler ( Serafim) Haç sembollerinin olduğu yerde namaz kılınamaz da ondan. Çünkü hepsi İslama göre şirke veya putperestliğe girer.
İsa’nın önünde secde eden imparator ve diğer resimlerle burası bir “müşrikhane” veya Pagan tapınağı görünümündedir,tabii müze olarak değil de Müslüman ibadethanesi olarak bakarsak.
İlber Ortaylı’yı dinledim, tırı vırı laflardan başka bir şey söylemiyor, bu konuya hiç değinmiyor, tv sunucusu daha başta bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiği için İlber Ortaylı’dan paparayı yiyince mi bilinmez bu soruyu sormayı aklına getiremiyor, daha doğrusu editörleri adam gibi soru hazırlamamış. Ortaylı hâlâ Sinan’ın yaptığı payandalarla Ayasofya’nın ayakta kaldığını terennüm edip duruyor, araştırıyorum bakıyorum binanın ayakta kalması için ilk payandalar 1317’de yapılmış yani neredeyse Sinan dan 150 yıl önce, Ortaylı o konuda da bilerek cahil. Her neyse bir Nedim Şener bunu akıl edip iki gün önce köşesinde yazmış ve yeniyle eski diyanet işleri başkanlarına sormuş onlar da “mahsur yok” demişler, hatta eski diyanet işleri başkanı: “Kıblede resim olmadıkça, ki yok” demiş “sorun olmaz” şeklinde açıklama yapmış. Oysaki tam da mihrabın üzerinde yani kıble tarafında Meryem’in kucağında çocuk İsa ile tasviri var, diyanet işleri bunu bilmiyor mu? çözemedim.( Nedim Şener de dersine iyi çalışmamış susmuş öyle kabul etmiş) Eklediğim resimlerde bunu görebilirsiniz.
Cemaat-i Müslümin Meryem ve İsa ya mı secde edecek, namaz kılarken şirk mi koşacaklar bunu da tabii ulema bilir!
İki seçenek var bu durumda ya müze olarak kalacak ya da Ortaçağ’a geri dönüp ‘İkonoklazm Dönemi’nde olduğu gibi putları yıkacağız.
Putkırıcılık döneminde Ayasofya da mozaikleri sıvayarak yok eden de Konstantinopolis patriği olmuş, o dönemler farklı değerlendirilir ama günümüzde hatırlarsınız Afganistan’daki binlerce yıllık Buda heykellerini Taliban top atışıyla yıkmıştı, Suriye deki Palmira antik kentinde İşid kazmalarla saldırmıştı put diye binlerce yıllık kültür mirasına.
Evet, ibadethane olur ama ancak bu şekilde onları sıvayarak ya da yerinden alarak bir müzeye kaldırarak… Yani her durumda akıl almaz bir barbarlık seçeneği ile. Bu da Ayasofya’nın son yağması olarak tarihe geçer. İşte hiç kimse bunun hesabını veremez.
Çağdaş Türkiye, İşid’le Taliban’la ya da Ortaçağın aforozcu patrikleri ile birlikte mi anılacak?