Almanya’da kapısını çaldığınız her kurumda sizi Nâzım Hikmet’in dizeleri karşılar

Nâzım Hikmet’in eşi Vera Tulyakova-Hikmet’in Almanya’ya gelmesi büyük ses getirdi. Vera’nın konuşmacı olduğu Nâzım Hikmet’in şiirleri ve hayatı konulu  toplantılara katılım beklentilerimizin çok üzerindeydi. Vera, Hamburg, Bremen gibi kentlerde, Ruhr bölgesinde ve Hollanda’da büyük çaplı toplantılara katıldı.

HALİT ÜNAL

Kimi ülkeler vardır, kapıları dışa doğru açılır. Ülkeler de vardır ki, kapıları içe doğru açılır, iter girersin. Federal Almanya’nın kapısı içeriden dışarıya doğru açılanlardandır; dışarı çıkarsınız da içeri biraz zor girersiniz!

Peki, istisnaları yok mudur?

Olmaz olur mu!

Vardır… Lâkin bu, Federal Almanya’nın sizin ülkenizi hangi gözle gördüğüne bağlıdır; dolayısıyla Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden konuk davet etmek o kadar kolay değildir. Bu tür davetler uluslararası ilişkiler kapsamına girdiğinden, çağırılan konuğun hangi ülkeden, hangi amaçla davet edildiği belirleyici olur çoğu zaman.

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür”

SSCB Yazarlar Birliği ile karşılıklı ziyaret görüşmelerimiz devam ederken, ilk davetimizi Rusça ve Almanca olarak yaptık. Konuklarımız Nâzım Hikmet’in son eşi Vera Tulyakova-Hikmet ve Türkolog Prof. Vera Feonova olacaktı. Federal Almanya makamlarından olumsuz bir yanıt almamak için her bir ayrıntıyı hesaplamıştık; Nâzım Hikmet adının altını çizerek, tüm masraflarının Arbeiterwohlfahrt Kreisverband Bielefeld’in desteği ile tarafımızdan karşılanacağını ve konuklarımızın F. Almanya devletine hiç bir şekilde yük olmayacakları güvencesini yazılı olarak verip ve zamanın Kuzey Ren Vestfalya/NRW Eyaleti Kültür Bakanı Sayın Hans Schwier’in de yardımlarıyla Federal İçişleri Bakanlığı’ndan Vize sözünü aldıktan sonra davetiyemizi Moskova’ya SSCB Yazarlar Birliği’ne yollamıştık.

Davetiyelerimizin Moskova’ya ulaşmasından bir süre sonra, 1989 yılı Ocak ayının sanırım bir cuma günü Fakir Baykurt, ben ve üçüncü bir arkadaşımız (kim olduğunu hatırlamıyorum) elimizde çiçek buketleriyle Düsseldorf havalimanında konuklarımızı karşıladık.    

Nâzım Hikmet’in tanıyanı çoktur Federal Almanya’da.

1960’ları ve daha öncekileri bilemem, 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllarda, üniversiteler, sosyal hizmet veren kurumlar, kültür/sanat derneklerinin birçoğunda ve sendikalar gibi işçi kuruluşlarında çaldığınız her kapıda şu dizelerle karşılanırdınız:

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu davet bizim”

Vera’nın Almanya’ya gelmesinin yankısı

Vera Tulyakova-Hikmet, Nâzım Hikmet’in şiirleri ve hayatı konulu ilk toplantılarını Herford ve Bielefeld’de yaptı. Katılım beklentilerimizin çok üzerindeydi. Ardından Almanya’nın Hamburg, Bremen gibi çeşitli kentlerinde, Ruhr bölgesinde ve Hollanda’da büyük çaplı toplantılara katıldı.

Vera’nın Almanya’ya gelmesi büyük ses getirdi haliyle, yankısı büyük oldu ve böylesi bir organizasyonu gerçekleştiren KRV Türkiyeli Yazarlar Çalışma Grubumuzun adı da duyulmaya, bilinmeye başladı.

Vera ilk toplantılarını Herford ve Bielefeld’de yaptı. Herford  toplantısından bir görüntü.

Bu ilk ziyaretten az bir zaman sonra, aynı yılın Nisan ayında, “Karşılıklı Ziyaretler”le ilgili sözleşmeyi imzalamak üzere Fakir Baykurt, misafir olarak da Hüseyin Çölgeçen ve Can Yoksul Moskova’ya gittiler. Böylece, SSCB-Yazarlar Birliği’yle karşılıklı ziyaretlerimiz resmileşmiş oldu. (Sözleşmenin aslını diğer belgelerle birlikte Essen Üniversitesi, Türkistik Bölümü arşivine teslim ettim.)

Bu kapsamda davet ettiğimiz konuklar sırasıyla şöyleydi:

Ocak 1989 Vera Tulyakova- Hikmet ve Türkolog Vera Feonova

Ekim 1989 Türkolog Prof. Svetlana Uturgauri ve Yazar Cengiz Hüseyinov.

Mayıs 1990 Yazar Tevfik Melikov ve Başkırlı yazar Azad Abdulin.

Ekim 1990 Nataşa Rumyantseva ve adını şimdi çıkaramadığım saygıdeğer bir çocuk masalları yazarı 

Karşılıklı ziyaretlerimiz, SSCB’nin dağılması ve Sovyet Yazarlar Birliği’nin feshedilmesiyle birlikte maalesef sona erdi.

Konuklarımızın şaşkınlıkları gözlerinden okunuyordu

Benzer çalışmayı Türkiye için de düşünüyorduk.

Salah Birsel ve Köy Enstitülü Mehmet Başaran’a Fakir Baykurt imzalı davetiyeler yolladık. Sevindiler. Ancak, uzun yolculuklara cesaret edemediklerini, yaşlarının buna müsait olmadığını bildirip teşekkür ettiler.

Yine Fakir Baykurt’un önerisi ile Antalya’dan Yörük yazar Duran Yılmaz’ı ve benim önerim ile de şair Salih Mercanoğlu’nu davet ettik 1995 yılında. Konuklarımız Şair Salih Mercanoğlu ve Yörük yazar Duran Yılmaz geldikleri günlerde Çalışma Grubumuzun hazırlamış olduğu KAVŞAK adlı ortak kitap bir kaç hafta önce yayınlanmıştı. Dolayısıyla biz de kitabımızın basına tanıtımını, konuklarımızın aramızda olacakları bir tarihe planlamıştık.

Basın toplantısı Herford’da, görevli olduğum Arbeit und Leben binasının üst katındaki büyük salonda yapılıyordu. Salon tıklım tıklım doluydu. Bizim toplantılarımızda protokol falan gibi düzenlemeler olmamakla birlikte, biz en ön sırayı konuklarımız Duran Yılmaz ve Salih Mercanoğlu’na ayırmıştık. Salonun duvarlarında kitabımızda yazıları yer alan yazar arkadaşlarımızın ve yayıncımızın fotoğrafları, öz geçmişleri ve bibliyografyaları asılıydı. Kasabamızın önde gelen kültür insanları, okurlar, basın ve yayın organlarının temsilcileri salonda yerlerini almışlardı.

‘Nâzım Hikmet’in evi Müze yapılmalıdır’ kampanyası imza dosyasının Vera Tulyakova-Hikmet’e teslim edilmesiyle ilgili gazete haberinin kupürü

Konuşmalar Almanca ve Türkçe olmak üzere iki dilde yapılıyordu; Almanca konuşmayı kitabımızın da aynı zamanda hazırlayıcısı olan Helga Kohne, Türkçe konuşmayı da ben yapıyordum. Kitabımızın tanıtımına girmeden önce Türkiye’den gelen konuklarımızı uzun uzadıya anlattık, tanıttık, yazılarından şiirlerinden söz ettik. Salonda bulunan ve çoğunluğu da Alman olan Davetliler (Davet basın aracılığı ile duyuru/haber niteliğinde yapılmaktadır. Kişiye özel davetiye yoktur.) uzun uzun alkışladılar. Türkiye’den gelen konuklarımız şaşırmış gibiydiler, şaşkınlıkları gözlerinden okunuyordu.

Onca ilgiye kalbi dayanamayan yazar

Kitabımızın basın tanıtım toplantısı bittikten sonra konuklarımız Duran Yılmaz ve Salih Mercanoğlu görevli arkadaşlarımızın eşliğinde söyleşi yapacakları kentlere gitmek üzere bizden ayrıldılar. Konuklarımız Almanya’nın belli başlı birkaç kentinde söyleşi yaptıktan sonra Hollanda’ya geçecek ve orada da söyleşilerine devam edeceklerdi.

Aradan bir iki gün geçmişti, öğlene doğru telefonum çaldı. Arayan Fakir Baykurt’tu. Sesi heyecanlı geliyordu. “Ya Halit’im Duranı kaybettik şimdi ne yapacağız?” dedi.

Ödüllendirmek üzere on beş günlüğüne Almanya’ya davet ettiğimiz Yörük yazarımız Duran Yılmaz gelişinin onuncu gününde yazar arkadaşlarımızdan Kemal Yalçın’ın evinde kalp krizi geçirip vefat etmişti. 

Cenazesinin nakil işlemlerini yaparken diğer konuğumuz şair Salih Mercanoğlu’nun bana, “dayanamadı Halitciğim, hayatında ilk kez yurtdışına çıkmıştı, hayatında ilk kez kalabalıklar önünde öykülerini okuyordu, yüreği dayanamadı, sevincinden öldü!” dediğini unutamam.

Çalışma Grubumuzun hazırladığı “Kavşak” adlı ortak kitap.

Davet ettiğimiz konuklar için Almanya’nın birçok kentinde ve Hollanda’da 15’er günlük söyleşi programları düzenleniyordu. Bu hazırlıkların tümü, söyleşilerin yapılacağı kentteki arkadaşlarımız tarafından gerçekleştiriliyor, grubumuzdan da en az bir veya iki üye hazır bulunuyor, açılış konuşması yapıyordu. 

Grubumuzun yaptığı çalışmalar

Bunların dışında daha birçok çalışmamız oldu, kısaca sıralarsak:

Nâzım Hikmet’in Moskova’daki evinin müze yapılması için imza kampanyası (3.500 imza tarafımdan Vera’ya 1990 yılında ikinci kez gelişinde Herford’da teslim edilmiştir.)

Türkiye’de Nâzım Hikmet Vakfına bağış,

ABD’de tedavi gören bir Azerbaycanlı yazarın tedavi masraflarına katkı, vb.

KRV Türkiyeli Yazarlar Çalışma Grubunun 1986 1996 yılları arasında yaptığı çalışmaların bir bölümünün kronolojik listesi:

1985: Kuzey Ren Vestfalya Yazarlar Çalışma Grubu’nun doğuşu. Tanıdık yazar, ressam,          öğretmen ve üniversite öğrencilerine yönelik ilk mektup.

1986: Geçici konsept hazırlandı. Bu tür buluşmaların düzenli şekilde devam ettirilmesi kararlaştırıldı. Eşler, çocuklar, işçiler ve entelektüeller, işçi kökenli yazarların davet edileceği ikinci bir toplantının düzenlenmesine karar verildi.

1987. İşlenen Konular:

* Federal Almanya’da bir Türk yayın evi, Ortadoğu Verlag’ın Hüseyin Çölgeçen tarafından tanıtımı.

* Göçmen edebiyatı var mıdır? Kadının bu edebiyattaki yeri nedir?

Kuzey Ren Vestfalya dışından davet edilen ilk yazarlar:

* Fethi Savaşçı, işçi yazar (Münih)

* Muammer Bilge, işçi yazar (Hamburg)

* Vedat Türkali (Türkiye)

1988: Bu buluşmaya katılanların tümü edebiyatçıdır. Eserlerinde (Halit Ünal hariç) Türkçeyi kullanan roman ve öykü yazarları ve şairlerdir. Kendiliğinden bir grup haline gelmiştir. Bu münasebetle yazışma ve davetiyelerde bundan böyle Literaturkreis türkischer  Schriftsteller in NRW/KRV Türkiyeli Yazarlar Çalışma grubu adı kullanılacaktır.

KRV-Türkiyeli Yazarlar Çalışma Grubu’nun tüm belgelerinin Essen Üniversitesi Türkistik Fakultesi arşivine teslim ederken.

Aziz Nesin ve Prof. Server Tanilli’nin de aralarında bulunduğu bir grup aydının öncülüğünde kaleme alınan, Türkiye’deki siyasi tutukluların serbest bırakılması talebine aktif destek verme kararı alındı.

Toplantımıza ilk kez Almanya’nın Ostwestfalen-Lippe bölgesinden iki Alman yazar    katılmıştır.

Görüşülen konular:

* Yazar eşi olmanın anlamı

* Çalışma Grubumuzun, ileriye dönük uluslararası faaliyetleri

Bu bağlamda VeraTulyakova-Hikmet’in davet edilmesi

1989: Vera Tulyakova-Hikmet ve Türkolog Prof. Vera Feonova KRV Türkiyeli Yazarlar Çalışma Grubu’nun davetlisi olarak Ocak ayında Almanya’ya geldiler. Herford ve Bielefeld kentlerinde Nâzım Hikmet’in şiirleri ve hayatı konulu ilk toplantılarından sonra Almanya’nın çeşitli kentlerinde ve Hollanda’da büyük çaplı toplantılara katıldılar.

Nisan ayında Grubumuzun iki üyesi Halit Ünal ile Ali Özenç Çağlar, Sovyetler Birliği       Yazarlar Birliği’nin davetlisi olarak karşılıklı yazar ziyaretleri sözleşmesini hazırlamak üzere Moskova’ya gittiler. 

Nâzım Hikmet’in Moskova’daki evi müze olmalıdır, imza kampanyamız başladı.

İşlenen konular:

* Vera Tulyakova-Hikmet ve Vera Feonova’nın Almanya ziyaretlerinin          değerlendirilmesi.

* Moskova’ya giden arkadaşlarımızın raporları

* Nâzım Hikmet’in Moskova’daki evinin müzeye dönüştürülebilmesi doğrultusunda         Çalışma Grubumuz neler yapabilir.

* Yılın ikinci yarısında, Sovyetler Birliği’nden Türkolog Prof. Svetlana Uturgauri ve    yazar Hüseyin Cengizov’un davet edilmeleri. (Davetlilerimizin ziyaret masrafları AWo Kreisverband Bielefeld karşılayacaktır.)

1990: Davetli yazarlarımız Tevfik Melikov ve Azad Abdulin 15 günlüğüne geldiler, Almanya    ve Hollanda’da toplantılar düzenlendi.

Türkiye/İstanbul’da kurulan Nâzım Hikmet Vakfı hakkında bilgi edinmek için   misafir davet edilmesi kararlaştırıldı.

Nâzım Hikmet Vakfı’ndan hukukçu misafirimiz toplantımız katıldı. Vakıfa 1000,00 DM    bağış kararlaştırıldı.

Almanya’da yaşayan yazarlarımızı tanıtıcı, yapıtlarına yer veren bir edebiyat dergisinin çıkarılması düşünüldü. (Ancak gerçekleştirilemedi.)

1992: Else Lasker-Schüler konulu söyleşisinin de yer aldığı bu buluşmada KAVŞAK adı      altında bir ortak kitabın hazırlanması kararlaştırıldı.

1995: Kavşak yayınlandı. Türkiye’den Duran Yılmaz ve Salih Mercanoğlu geldiler.

 

paylaşmak için